Irak'ta Mahalli Seçimler

Irak'ta Mahalli Seçimler
Serkan TAFLIOGLU
26 Ocak 2009
 
 
 

  Irak için bu yıl bir nevi seçim yılı olacaktır. Ocak ayı sonunda yapılacak mahalli seçimler, onun ardından gelecek meclis ve halk oylamaları ile Irak halkı kendi kaderini belirlemeye çalışacaktır. Seçim süreçlerinin, ülkede devam etmekte olan güvenlik zaafı nedeniyle çok sağlıklı geçeceği söylenemez. Bu sene dünya pazarlarında düşen petrol talep ve fiyatları Irak ekonomisi için ayrı bir sıkıntı oluşturacaktır. Bu sene Irak merkezî yapısı ile mahalli yönetimler arasındaki egemenlik savaşı da daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır. Özellikle Kuzey Irak mahalli Kürt yönetiminin elinden sınır vergisinin alınması ve sınır güvenliğinin merkezî hükümete bağlanması konusu gündeme gelecektir. Önemli sorulardan biri; kuzey yönetimi, merkezî hükümetin yetkisinde olan bu iki yetkiyi devretmeyi kabul edecek midir? Irak merkezî hükümeti aynı şekilde Irak’ın kuzeyinde Irak ordu üsleri kurmak istemektedir. Bu durum mahalli yönetim başkanı Barzani’nin bölgedeki askerî gücünün yavaş yavaş ortadan kalkması demektir.

Amerikan ve Irak hükümetleri arasında imzalanan güvenlik anlaşmasına göre Amerikan askerleri 2011 yılı sonuna kadar Irak’ı terk edeceklerdir. Fakat Amerikan yönetiminin Irak topraklarında daimi askerî üs kurmak istediği bilinmektedir. Irak’ın mahalli yönetim başkanı Barzani’nin Amerikan askerî üssünü kendi yönetiminin güvenliği açısından hayati gördüğü bilinmektedir. Basra mahalli yönetiminin kendi egemenliklerinin arttırılması için ne yönde bir siyasi tavır ortaya koayacakları da bu yıl daha sarih bir şekilde görülecektir. Sunni Arap nüfusun bu seneki seçimlerde kendi ağırlıklarını ne derece siyasi yapıya yansıtacakları da önemlidir. Irak başbakanı Nuri Maliki, merkezî yönetimin mahalli yönetimler karşısında gücünün arttırılmasını istemektedir. Ayrıca bir kaç hafta önce Irak meclisinde yaşanan kavgalar Irak’ın kuzeyindeki mahalli yapının siyasi faaliyetlerinden memnun olunmadığını ortaya koymaktadır. Irak merkezî yönetimi anayasal olarak kendisine ait yetkileri kullanmak istemektedir. Irak anayasasına aykırı bir şekilde mahalli yönetim başkanı Barzani’nin yabancı devletler ile yaptığı petrol anlaşmaları ve yabancı ülkelerde siyasi temsilciler bulundurması gibi konuların hiç biri Irak hükümeti tarafından tanınmamıştır.

Irak anayasası esas itibarı ile kendi içerisinde bazı tezatlıklarda taşımaktadır. Irak anayasasının 141. maddesi Irak kürt bölgesinde 1992’den beri çıkarılan kanunların uygulanmaya devam edeceğini belirtmektedir. Irak anayasası’nın 126.maddesinin 4. fıkrası ise bölgesel yönetimlerin yetkisini ellerinden alan anayasa değişikliklerinin bölgesel yönetimin ve bölge halkının onayı alınmadan yapılamayacağını belirtmektedir. Barzani mahalli yönetimi, bu iki madde ile kendilerini merkezî hükümete karşı bir nevi bağımsız hale getirmeye çalışmaktadır. Irak meclisi ise Hanekin gibi bir çok yere Irak!ın güvenliğini sağlamak ve terörle mücadele etmek için askerî üs kurmak istemektedir. Bu durum Barzani yönetimini korkuttuğu için buna itiraz etmektedir. Irak hükümetine sorulan soru ise, ülkenin yasal merkezî hükümeti kendi topraklarını korumak için askerî üs kuramaz mı? Bu sorunun cevabının Amerikan askeri bölgeyi terk ettikten sonra bulunmaya çalışılacağı ortadadır. Irak bu süreçte ya merkezî yapısını güçlendirip bütünlüğünü koruyacak ya da gün geçtikçe merkezî yapıdan koparak hızla parçalanma sürecine girecektir. Bu süreçte başta Türkiye olmak üzere İran, Suudi Arabistan ve Suriye gibi komşu devletlerin alacakları tavır, olayların ne şekilde gelişeceğini ortaya koyacaktır.

Irak anayasasının 66. maddesi Irak merkezî hükümetinin yürütme gücünü cumhurbaşkanı ve başbakan eli ile kullandığını ifade etmektedir. Burada ortaya çıkan sorun, ülkenin yaklaşık yüzde 20’sini temsil eden (bazı tahminlere göre yüzde 17) bir kesimin Irak Cumhurbaşkanlığı makamını nasıl elde ettiğidir. Bu sorunun cevabı da Amerikan askerleri Irak’ı terk ettiği zaman tekrar gündeme gelecektir. Aynı şekilde mahalli yönetim başkanı Barzani, Kerkük’ü de kendi bölgesel yönetimi içerisine sokmaya gayret göstermektedir. Gerek Irak merkezî hükümeti tarafından, gerek  Türkiye için, kendi tarihsel, coğrafi ve stratejik bir uzantısı olan Kerkük’te böyle bir durumun kabul edilmesi zor görülmektedir.

Ocak ayı sonundaki  mahalli seçimler 2008 yılı Ekim ayında çıkarılan seçim yasasına göre yapılacaktır. Irak’ta bulunan 18 vilayetten 14’ünde (Kerkük, Süleymaniye, Erbil ve Dahuk hariç) yapılacak seçimlerde açık liste olarak gerçekleştirilecektir. Bu seçimlere 14.431 aday, toplam 440 meclis üyeliği için seçimlere katılmaktadır. Yeni seçim yasasına göre seçilen adayların üçte bir oranında kadın aday olması gerekmektedir. Bağdat’ta 2, Ninova’da 3  ve Basra’da bir  olmak üzere dinî azınlıklara 6 kişilik kontenjan ayrılmıştır. 15 milyon kayıtlı seçmen en son gıda yardım isimlerine göre belirlenmiştir. Oylar imza karşılığı kullanılacak, eğer atılan imza ve oy pusulası arasındaki fark yüzde 5’i geçerse seçimler iptal edilecektir. Irak halkı genel olarak elektrik ve su sıkıntısı çekmektedir. Halkın da doğal olarak beklentisi Irak’ın savaş sırasında nerdeyse yok olma noktasına gelen alt yapısının bir an önce düzeltilmesidir. İstihbarat kaynaklarına göre Irak’tan her ay yaklaşık 1 milyar dolar yurt dışında kaçırılmaktadır. Ülkedeki çok sayıda yolsuzluk geçen sene çıkarılan bir af ile gündemden kaldırılmıştır.  Irak’ın savaş sonrası iç ve dış göçler ile demografik yapısı bozulmuştur.

Mahalli yönetimler, Irak anayasasına göre, şehirlerin güvenlik dahil yönetilmesinde önemli güce sahiptir. Bu bağlamda hükümette olan ve parasal gücü elinde bulunduran yönetimler bu açıdan seçime avantajlı girmektedirler.  Enbar, Selahaddin ve Ramadi gibi Sünni Arap bölgelerinde Irak İslam Partisi ve Irak Sahva Meclislerinin etkin çıkması kuvvetle muhtemeldir. Fakat Ninova gibi yerlerde seçimlerin güvenilirliğinin Kürt gruplar tarafından sıkıntıya sokulması ihtimali de mevcuttur. Irak merkez ve güneyindeki Şii bölgelerinde ise buralarda etkin olmaya çalışan Irak İslam Yüksek Konseyi ve Dava partileri kendi tabanlarını geliştirmeye çalışacaklardır. Irak İslam Yüksek Konseyi’nin şu an sahip olduğu bir çok mahalli yönetim sayesinde son birkaç yıldır güçlü bir yapılanması bulunmaktadır. Dava partisi ise Başbakan Maliki’nin Nisan 2008’den beri aşiret meclislerine yaptığı para yardımları sayesinde Irak kırsalında gücünü arttırmaktadır. Bu bağlamda özellikle güney bölgelerde, çekişmenin bu iki hareket ekseninde gelişmesi kuvvetle muhtemeldir.

Kod Adı :24
 
BİLİM -DİN VE ADALET,BU ÜÇ ŞEY,ÖNEMLİ, İLAHİ KUTSALLARDIR !
Önemki Adresler
 









sitene ekle

Takvim
 

Hava Durumu
 
Döviz Kuru
 
 
Bugün 1 ziyaretçi (45 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol